İspanyol ekolünün ilk büyük dehası olarak kabul edilen Domeniko Theetokopoulos, Girit doğumlu bir ressam, heykeltıraş ve mimarmış. Otuzlu yaşlarında İspanya’ya yerleşmiş ve ruhsal enerji ve yoğunluğu ortaya koyan dramatik resimler üretmiş. Ölümünün ardından El Greco şeklini alacak El Gricgo (Yunan) ismiyle Theotokopoulos, yaşamı boyunca eserlerini Yunan harfleriyle ve tam âdıylâ imzalamış. Girit doğumlu biri olarak, Bizans sanatından etkilenmiş. Tiziano‘dan eğitim aldığı, onun atölyesinde çalıştığı ya ondan etkilendiği düşünülmektedir. El Grcco, Avrupa’daki Karşı Reformasyon hareketi sırasında dindar kimliği ile dikkat çekmektedir.
Roma’da, geleneksel dini konular yeniden resimlenmeye başlandığı dönemde herhangi bir kamu siparişi almamış ve ağırlıklı küçük ölçekli resimler üretmiş. Michelangelo’nun tekniklerini ve alışılmadık yaklaşımını dışlaması nedeniyle kabul görmemiş ve bu nedenle İspanya’ya taşınmış. Hatta söylentiye göre Michelangelo‘dan pek hazetmediğinden ötürü 1570 yılında Roma’ya gidişinde papa’dan izin alarak Sistine Şapeli’ni tekrar boyamak istemiş ancak bu isteği geri çevrilmiş.
O dönemde İspanya’nın dinsel başkenti olan ve hayatının kalanını geçirdiği Toledo’ya yerleşmeden kısa süre önce Madrid’de kalmış. Kendine özgü üslubu Toledo’da fazlasıyla popüler olmuş katedral için yaptığı resimle başlayarak önemli siparişler almış. Figürlerini uzatarak zarif çizgiler, dramatik kompozisyonlar ile dikkat çekmiş. Paleti Tiziano’nunkini andırıyormuş. El Greco için Rönesans eğitiminden geçmiş bir ortaçağ modernistidir demek yanlış olmaz.
O dönemde engizisyon herkesi titretirken cesur resimler yapmış. Bir tablosunda İsa çıplak diye, kilise ile arası açılmış. El Greco İsa’yı hemen giydirivermiş.
Figurlerinde ki uzunluk oranlarinin bir benzerinin bulunmamasi, herkesi oldugundan ya da algilandigindan farkli gostermesi sonralari gozlerinin bozukluguna yorulmuş.
Rengin biçimden daha önemli olduğuna inanmış. Resimlerinin çoğu, olasılıkla yoğun dinsel inançlarının (Katolik mi yoksa Ortodoks mu olduğu kesin değildir) bir yansımasıdır.
Bazı resimlerinde biçim ve mekânı harmanlar gibidir; örneğin hava, figürler ve nesneler kadar güçlü ve hâkim görünebilir.
İsa’nın yaşadığı dönemde Kudüs’teki tapınağın girişinde bir pazar kuruluyordu. Tüccarlar kurbanlık hayvan satıyor ve para takası yapıyordu. Kutsal kitaptaki öyküde hiddetli İsa, Tanrı’nın evinin yalnızca dua için olması gerektiğini söyleyerek tüccarları kovar. Burada tuvale, kamçısını indirmek üzere olan İsa figürü hâkimdir. İrkilen tüccarlar solunda, havariler ise sağında durmaktadır. El Greco bu konuyu birkaç kez resimlemiştir. Burada gösterilen versiyonun, yoğun renkleri ve uzatılmış figürleriyle yaklaşık 1600 yılında Toledo’da resmedilmiş olduğu düşünülmektedir.