Site icon Ressamların Eserlerini ve Hayatlarını Anlatan Sanat Platformu

Hayattayken sadece 1 tablosunu satabilen köyün delisi, talihsiz ressam Van Gogh

Dünyanın en çok tanınan sanatçısı Van Gogh on yılı boyunca 1000 resim ve bir o kadar da çizim üretmiş. Yaşarken değeri çok az anlaşılmış, Vincent Willem van Gogh yaşamı boyunca sadece bir resim satmış. Bugün Rembrandt‘an sonra en büyük Hollandalı ressam olarak kabul edilmekte.

Vincent Van Gogh, 30 Mart 1853 tarihinde Hollanda’nın güney tarafındaki Katolik bir şehirde doğmuş. Ailesi protestanmış. İsmi heykeltıraş olan amcasından gelmiş. Vincent Van Gogh’un annesi zengin bir aileden gelirmiş. İki tane de erkek kardeşi varmış. Theo isimli erkek kardeşi ile mektuplaşmaları, Van Gogh’u tanımamızdaki en etkili kaynaklardan biridir.

Vincent Van Gogh saygılı ve ciddi bir çocukmuş. Protestan bir papazın oğlu olarak, yine Vincent adındaki ölü doğmuş kardeşinden tam bir yıl sonra doğmuş, akıllı ve duyarlı bir çocukmuş fakat özgüven eksikliği varmış. 1860 yılında köy okuluna başlamış, 1864 yılında ise yatılı okula gönderilmiş.

16 yaşında, amcası ve küçük erkek kardeşi Theo’nun da çalıştığı uluslararası resim tüccarının yanına çırak olarak girmiş. Bu dönemlerde ev sahibinin kızından hoşlanmaya başlamış ama aşkı karşılık bulamayınca duygusal olarak etkilenmiş.İçine kapanan Vincent Van Gogh dine yönelmiş. Ardından da bir sene sonra işinden kovulmuş. 1876 yılında İngiltere’ye dönmüş ve bir yatılı okulda öğretmenlik yapmaya başlamış. Okul taşınınca işi bırakmış ve rahip yardımcısı olmaya karar vermiş. 1876 yılında tekrar evine dönmüş ve 6 ay bir kitapçıda çalışmış. Bu dönemde İncil’i İngilizce, Fransızca ve Almanca olmak üzere çevirerek geçiriyormuş.

1879 yılında Belçika’da bir yerde misyoner olarak görevlendirilmiş. Yoksul halka olan desteğini göstermek için kaldığı odayı bir evsize vermiş ve saman üzerinde yatmaya başlamış. Fakat burdada işler istediği gibi gitmemiş. Daha sonra ise 75 kilometre uzunluğundaki yolu yürüyerek Brüksel’e dönmüş.

Belçika’da kalarak sanat sınıflarına katılmış ve kuzeninin kocası, sanatçı Anton Mauve’un (1838-88) teşvikiyle resim yapmaya başlamış. 1885’te, Borinage’daki köylülerin koyu, kalın boyanmış imgeleri olan ilk baş yapıtı Patates Yiyenler’i resmetmiş. Aynı yıl Rubens’i keşfettiği Antwerp’e gitmiş ve Japon baskı resimleri kopyalamaya başlamış.

Van Gogh – Patates yiyenler

1886’da van Gogh, Paris’teki Goupil galerisinde çalışmakta olan Theo’nun yanındaymış. Ressam Fernand Cormon’dan (1845-1924) eğitim almaya başlamış ve Pissarro, Monet, Gauguin ve diğer öncü sanatçılarla tanışmış. Gayretli ve coşkulu yapısıyla her gün çalışırmış. Gauguin Arles’da Van Gog’u ziyarete gitmiş. Bunlardan birinde ve bir epileptik nöbet sırasında van Gogh kulak memesinin bir kısmını kesmiş. Hikaye bugune kadar böyle biliniyordu fakat son yıllarda farklı iddalar konuşulmaya başlandı.

Alman sanat tarihçileri tarafından yapılan bir araştırmaya göre,Vincent Van Gogh’un kulağını kendisi değil “bir hayat kadını yüzünden tartıştığı” arkadaşı Paul Gauguin kesmiş. Almanya’daki Hamburg Üniversitesi’nde görevli tarihçilerin araştırmasına göre 1888’de gerçekleşen olayda, aynı evde kalan ikili arasında Rachel isimli bir hayat kadını yüzünden tartışma çıkmış. Ressamlar arasındaki tartışmanın büyümesi üzerine sinirlenen Gauguin kılıcını çıkartarak Hollandalı ressama doğru savurmuş ve arkadaşının sol kulağını kesmiş. İkilinin olay hakkında konuşmama kararı alarak birbirlerinden ayrıldığını ve bir daha görüşmediğini aktaran tarihçiler, bugüne dek olay hakkında bilinen hikâyeyi de büyük bir ihtimalle polise ifade veren Gauguin’in hapse girmemek için uydurduğunu ifade etmiş.

Kendi isteiği ile akıl hastanesinde kalmış. Ritmik ve dinamik kompozisyonlarıyla eserleri daha çarpıcı bir hale gelmiş. Mayıs 1890’da, anlayışlı Dr. Gachet’nin, kendisiyle ilgilenerek masraflarını karşılamakta olan Theo’yu sürekli bilgilendirdiği Auvers-sur-Oise’a taşınmış. Bu yardıma rağmen, iki ay sonra kendini vurmuş. Çok az olsada vurulma ihtimalide konuşulur fakat delil yoktur. Theo’nun kollarında öldüğünde sadece 37 yaşındaymış.

Van Gogh’un kardeşi Theo’ya yazdığı çok sayıda mektubu, günümüzde tıp uzmanlar incelendiğinde bu hastalığın daha çok porfiriyi denen bir hastalığı tanımladığını düşünmektedirler. Bu, fiziksel, genetik bir hastalıktır. Hastanın sağlık sorunları hayaller ve halisinasyonlar görmektir. Ayrıca 1915 yılında Apsent( bir tür alkollu içki) bütün Avrupa da yasaklanmış. Aşırı gülme krizine, halisinasyonlara sebep olmaktaymış. Aşırı kullanımı epilepsiye neden olurmuş.

Van Gogh – Gauguin tarafından yapılan Van Gogh Portresi

Ayçiçekleri- 1888 TUVAL ÜZERİNE YAĞLIBOYA -92 X 73 CM-NATIONAL GALLERY, LONDRA, BİRLEŞİK KRALLIK

Bu resim van Gogh’un, Gauguin’in Arles’a gelişini kutlamak üzere yaptığı dört ayçiçeği resminden biridir. Ona göre çiçekler mutluluğu işaret etmekteydi. Theo’ya, “Uzerinde her sabah gündoğumundan itibaren çalışıyorum, çünkü çiçekler çok çabuk soluyor” diye yazmışt. Kalın dış çizgiler sarı gölgeler Japon sanatının, Empresyonistlerin ve Rembrandt’ın etkilerini gösterir.

BBC tarafından hazırlanan, TRT ile Türkçe seslendirmesi yapılan “Tuvaldeki Başyapıt”  belgeselinde  Van Gogh’in Ayçiçekler tablosu çok detaylı bierşekilde anlatılmış. Mutlaka seyretmenizi tavsiye ederim.

Yine BBC tarafından hazırlanan “Sanatın Gücü” belgelesinde Van Gogh’un hayatı canlandırmalarla anlatılmakta. Seyretmenizi tavsiye ederim.

Van Gogh müzesi çok güzel sanal geziler hazırlamışlar.

Vincent van Gogh Eserleri