15. yüzyılın en etkili ressamlarından biri olan Rogier van der Weyden, kamusal siparişler sayesinde hem varlık sahibi olmuş hem de uluslararası bir övgü kazanmış. Ayrıntılı ve doğalcı resimleriyle tanınmış.
Aralarında Burgundy Dükü İyi Philip’in de bulunduğu saygın yabancı sanat koruyucularının dikkatini çekmiş ve onlarca yıl boyunca diğer sanatçılar tarafından taklit edilmiş. Ölümünden sonra unutulmuş ancak 20.yüzyılda ününü yeniden geri kazanmış.
Eserlerini imzalamadığı ve çalışmalarına tarih koymadığı için ona ait olup olmadıkları için tarihlendirmeleri ancak yazılı kayıtlar ve diğer sanatçıların eserleriyle yapılan kıyaslamalarla belirlenebilmiş.
27 yaşında, doğduğu kent olan Tournai’de ünlü sanatçı Robert Campin’in (y. 1375-1444) atölyesine girmiş. Burdan çıraklığa oldukça geç bir yaşta başladığını öğreniyoruz.1432’ye gelindiğinde yeteneklerini ustasından bile daha iyi geliştirmiş ve 1436 yılında Brüksel şehrinin resmî ressamı olmuş. Bu sırada adını Fransızca ‘de la Pasture’un Flamanca karşılığı ‘van der Weyden’ olarak değiştirmiş.
Eserleri pek çok farklılık taşımakla birlikte genel hatlarıyla van Eyck’ın etkilerini göstermiş. Van Eyck zengin, gösterişli renkler kullanırken Van der Weyden daha yumuşak fakat yine de büyüleyici renkler kullanmış.
Van Eyck’ın figürleri ölçülüymüş fakat Van der Weyden güçlü duyguları ifade etmiş. Van der Weyden bazı din dışı konulu resimler üretmişti fakat bugüne ulaşan çalışmaları, dinsel konular ya da portrelerdir. En önemlileri İsa’nın çektiklerini konu edinen sunak resimleri ve üç boyut yanılsamasını daha ikna edici bir şekilde veren dörtte-üç profilden portrelerdir.
Yaşamının büyük bir bölümünü Belçika’da, Brüksel şehrinde geçirmiş olsa da van der Weyden pek çok sipariş için Avrupa’da farklı yerlere seyahat etmiş. Fransa’da Burgundy Şansölyesi Rolin, İtalya’da Floransa’nın güçlü Medici ailesi ve Ferrara’da d’Estc ailesi için resimler üretmiş.
İtalya’dayken, 0 sıralarda Flaman ressamlarınca sık fakat İtalyanlar tarafından nadiren kullanılan yağlıboya malzemesiyle resim yapmayı İtalyan sanatçılara öğrettiğine inanılmaktadır. Onun da İtalya’da gördüğü sanat anlayışından, özellikle Gentilc da Fabriano (y. 1370-1427) ve Fra Angclico’dan esinlendiği anlaşılmaktadır.
Rogier van der Wcydcn sıra dışı kompozisyonlar yaratmakta, duygu ve heyecanı yansıtmakta benzersiz bir ustalığa ve beceriye sahipmiş. En önemli yeniliklerinden biri, altın yaldızlı arka planın önüne yerleştirdiği figür ve nesnelerindeki, onları neredeyse kabartmaymış gibi gösteren, tertemiz son dokunuş ve ayrıntıdır. Figürleri bu şekilde ön plana çıkartarak onları daha fazla vurgulamış, dinsel olayın gerçekten yaşandığı ve küçük bir mekânda izole edilmiş olarak gerçekleştiği izlenimini yaratmış.
Resimlerinin kopyalarını İtalya, Fransa ve İspanya’ya ihraç eden büyük ve yoğun atölyesi sayesinde sanatının yarattığı etki tüm Avrupa’ya yayılmış.
Çarmıhtan İndiriliş
1485-8 – 220x 262 cm Prado Madrid
Burada dünyevi yaşamdakine benzeyen duygusal yoğunluk oldukça dokunaklıdır. Arka planı sınırlayarak van Der Weyden, Gotik minyatür resmin ayrıntılı gözlemiyle Gotik heykelin ifadeci jestlerini bir araya
getirmiştir. Çarmıha gerilmiş İsa, Arimathea’lı Yusuf ve Nicodemus tarafından çarmıhtan indirilmektedir. Meryem’in bayılarak yere yığılışı ve oğlunun bedeninin duruşu benzerlik gösterir. Tüm kompozisyon bir sahne dekoru gibi görünür. İsa’nın bedenini çevreleyen yas içindeki dokuz figür, resmin bütününe yayılan ritim etkisiyle birbirlerine fiziksel ve duygusal olarak bağlıdır.
BAŞLICA ESERLERİ
Bakireyi Resimleyen Aziz Luka y, 1435A0, THE MUSEUM OF FINE ARTS, BOSTON, ABD
Miraflores Sunak Resmi y. 1440, GEMÂLDEGALERIE, BERLİN, ALMANYA
Kırmızılı Madonna y. 1440, MUSEO DEL PRADO, MADRİD, İSPANYA
Çarmıha Gerilme Triptiği y. 1445, KUNSTHISTORISCHES MUSEUM,